- yılan sokmak
блэ еон, къеон
Турецко-адыгский словарь. - Майкоп, Адыгейское книжное издательство.. ТIэшъу Ясин (Mehmet Yasin Celikkıran). 1991.
Турецко-адыгский словарь. - Майкоп, Адыгейское книжное издательство.. ТIэшъу Ясин (Mehmet Yasin Celikkıran). 1991.
yılan — is., hay. b. 1) Sürüngenlerden, ayaksız, ince ve uzun olanların genel adı, yerdegezen Ok yılanı. Su yılanı. Çıngıraklı yılan. Gözlüklü yılan. 2) sf., mec. Sinsi ve hain Gözlerinde ancak annemin bildiği bir yılan ışıltısıyla gülüyor. Y. Z. Ortaç… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sokmak — i, ar 1) İçine veya arasına girmesini sağlamak 2) e Bir yere girmesini sağlamak, içeri almak Bizi içeriye aldı ve küçük bir odaya soktu. F. R. Atay 3) Bıçak, çakı, iğne vb. batırmak, saplamak 4) Böcek, zehirli hayvan iğnesini batırmak veya… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yılan gibi sokmak — bir kimseye sinsice kötülük etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
NEHŞ — Yılan sokmak. * Almak, kabzetmek. * Ön dişiyle bir nesneyi ısırır gibi tutmak. * Et almak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
NEŞT — Yılan sokmak ve ısırmak. * Bir yerden bir yere gitmek. * Çözmek. * Çıkarmak. * İpi bağlamak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
NEKZ — Vurmak. * Kovmak, def etmek. * Yılan sokmak. * Azalmak. * Suyun, yer tarafından emilmesi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
el — 1. is., anat. 1) Kolun bilekten parmak uçlarına kadar olan, tutmaya ve iş yapmaya yarayan bölümü El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk. Z. O. Saba 2) Sahiplik, mülkiyet Elden çıkarmak. Elimdeki bütün parayı… … Çağatay Osmanlı Sözlük